Bloğuma hoşgeldin adını bilmediğim okuyucu

Yazmak oldum olası bana "çekici" gelmiştir. İnsan ardında bir şeyler bırakmak için mi yoksa yaşadıklarını unutur korkusuyla mı yazma ihtiyacı duyar bilinmez ama mağaradaki kayalardan günümüzdeki bilgisayar ekranına yazmaya kadar ilerletmiş bu işi. Bu süregelen yazma ihtiyacı bende de aynen devam ediyor. Haliyle bende kağıt kalem kullanımından dünyanın vazgeçilmezi olan blog yazılarına ilerlettim bu işi..

19 Haziran 2010 Cumartesi

Filateli'de Sinema ve Sinemanın Büyüsü Sergilerini gezdiniz mi?

Taksim benim için oldum olası rengarenk bir yer. Her sokak kendi gününü yaşıyor Taksim'de. Ben tanıdık bildik Ayhan Işık Sokak'a yol almışken Meydandaki Cumhuriyet Sanat Galerisi'nde bir sergi ilişti gözümüze Serdar'la "Sinemanın Büyüsü Sergisi". Sergi boyunca sinema tarihi vardı karşımızda.

Mektup yazmak bir haberleşme aracı olmakla birlikte, o günün şartlarına ait bir çok ipucu ile birlikte elden ele zamandan zamana dolaşır. Kültürel bir belgedir. Bu nedenle mektuplaşmanın artık pek rağbet görmemesini bir kültür bilimci olarak kayıp olarak görüyorum.

Sergideki mektuplar, pullar, kartpostallar sinemanın tarihsel gelişim ve değişimini oldukça başarılı bir şekilde aktarıyordu bize. Tabi bunu koleksiyon sahibi Şerif Antepli'nin biriktirme arzusunun kuvvetli olmasına borçluyuz.

7-19 Haziran 2010 tarihleri arasında gezebilme şansını bulacağınız bu koleksiyonu kaçırmayın derim. Ayhan Işık, Belgin Doruk, Clark Gable, Greta Garbo, Marilyn Monreo ve daha bir çok sanatçı ile sinema şöleni sizi bekliyor..

Küçük bir not:
Pulun dünyada ilk kez Mayıs 1840 tarihinde İngiltere'de, Ocak 1863 tarihinde de Türkiye'de kullanılmaya başlandığını biliyor muydunuz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder