Bloğuma hoşgeldin adını bilmediğim okuyucu

Yazmak oldum olası bana "çekici" gelmiştir. İnsan ardında bir şeyler bırakmak için mi yoksa yaşadıklarını unutur korkusuyla mı yazma ihtiyacı duyar bilinmez ama mağaradaki kayalardan günümüzdeki bilgisayar ekranına yazmaya kadar ilerletmiş bu işi. Bu süregelen yazma ihtiyacı bende de aynen devam ediyor. Haliyle bende kağıt kalem kullanımından dünyanın vazgeçilmezi olan blog yazılarına ilerlettim bu işi..

5 Haziran 2012 Salı

Dijital İşleme Atölyesi, Burak Şenbak ve Ben:)

Fotoğrafın olduğu heryerede artık dijital işleme olmazsa olmaz... Fazlası azı size kalmış artık. Dün akşam 4 hafta süren ve yardımcılığını yaptığım Burak Şenbak ile Dijital İşleme Giriş Seviyesi Atölyesinin son günüydü. Atölyeyi tamamlayanların akılları biraz karışıktı ama geri bildirimler oldukça güzeldi. Burak gerçekten keyifle ve anlaşılır bir şekilde aktarıyor bilgileri. Eğer bir dijital işleme atölyesi düşünüyorsanız İfsak'ta Burak'ın atölyesinin açılacağı zamanı takip edin derim. Dijital işleme yapıyor olmama rağmen bazı kısa yollar benim için çok faydalı oldu diyebilirim.

Bu keyifli ve bilgilendirici atölye için teşekkürler Burak...

26 Nisan 2012 Perşembe

Lomo Filmlerde Banyo...

E6 banyosu gereken slide/dia/pozitif filmleri C41 banyosuna maruz bıraktığımızda contrastı yüksek doygun renklere sahip fotoğraflar elde edersiniz. C41 banyosu gereken negatif filmleri E6 banyosuna maruz bıraktığımızda ise contrastı ve doygunluğu düşük sonuçlar alırsınız.

Farklı banyolar farklı sonuçlar verdiği gibi farklı film markaları da farklı sonuçlar verir.


Kodak EktaChorome – çok yeşil
Fujifilm Velvia 50 – yeşil ve biraz mavi
Fujifilm velvia 100 – çok kırmızı ve biraz sarı
Fujifilm sensia 400 – mavi ve yeşil
Fujifilm sensia 100 – kırmızı
Fujifilm Provia 400 – yeşil ve sarı
Konica Centuria 100 – küçük renk sapması

1 Mart 2012 Perşembe

Emzirme Reformu

Türkiye'de ilk altı ayda sadece anne sütü ile beslenen bebeklerin oranı % 1,3. Beş yaşın altındaki çocukların % 25'inde beslenme eksikliği görülüyor. Türkiye nüfusunun yaklaşık % 15'i beş yaşın altında. Ve bu çocukların 63,000'i her yıl önlenebilir hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. (Kaynak: UNICEF Türkiye, Anne sütüyle ilgili gerçekler)

Gerek bu gerçekler gerekse çalışan annelerin emzirme ve süt izni konusunda yaşadıkları sıkıntılardan yola çıkarak başlatılan Emzirme Reformunu bende bir anne olarak kesinlikle destekliyorum.

Ne yazık ki ülkemizde hamile olmanızla birlikte iş yaşamında tercih edilmeyen çalışan olmaya başlıyorsunuz. Bebeğinizi kucağınıza aldığınızda ise onu emzirebilmek için hakkınız olan süt izinlerini kullanmanız iş yaşamında istenmeyen çalışan olmanızı devam ettiriyor.

Bir bebeğin dünyaya gelmesi ile anne olan kadının hayatı gerçekten çok değişiyor. Bebeğinizi kucağınıza almanızla birlikte onu korumak beslemek, bakmak annelikten beklenen şey olurken çalışma hayatında varolabilmek için önceliği nereye vereceğimizi şaşırıyoruz. Anne olmak gerçekten çok keyifli ama bir o kadar da zor.

Ben 4.5 aylık oğluma sütüm yeterli olmadığından bebek sütü de vermek zorunda kalan bir anneyim. Ama oğlumu emzirmekten hiç vazgeçmedim. Doğum fotoğrafçılığı yaptığım için oğlumu emzirmek konusunda tüm gün çalışan bir çok anneden daha şanslıyım. Doğum izinleri ve emzirme izinleri konularında nasıl sıkıntılar yaşandığını arkadaşlarımdan çok iyi biliyorum. Ama anne sütü çocuğunuzun bağışıklık sistemi için en değerli şey.
Lütfen emzirmekten vazgeçmeyin ve emzirme reformuna destek verin...

emzirmereformu.com


4 Ocak 2012 Çarşamba

Kitapçının Açılışına Hoşgeldiniz..

Bu gün bloğumda yeni bir bölüm açmaya karar verdim. Kitapçıdan öneriler... İlk kitap sinema üzerine; Arada Kalmak...

ARADA KALMAK...

Ümit Ünal Sineması Üzerine Bir Okuma

Su Yayınları, İstanbul, 2011.

Tasarlananla gerçek arasında yaşanan uyumsuzluk gündelik hayatta bir biriyle çelişen bir dizi görünüm oluştururken, bu sürecin içselleştirilmesi de arada kalmış durumlar yaratır.

Doğu-batı, model-kopya, merkez-taşra gibi ikilikler, modernleşme deneyimini bir batılılaşma süreci olarak yaşayan Türkiye’de bir dizi açmazı da beraberinde getirir.

Modernlik deneyiminin açmazlarıyla ulusal düzeyde nasıl başa çıkılır?

“Arada Kalmak” farklı toplumsal görünümlerin bir arada bulunmasından dolayı yaşanan çatışmayı anlatmak için kullanılan bir metafor mudur? Yoksa Türkiye gibi modernleşme sürecini tamamlayamamış toplumlarda edebiyatı, sinemayı, toplumsal hayatı anlamak için sorular sorabileceğimiz ve buradan yola çıkarak araştırmalar yapabileceğimiz bir kavram mıdır?

Toplumsal ve psikolojik görünümlerin altını kazıdığınızda arada kalmanın sayısız biçimiyle karşılaşmanız mümkündür.

Sahi Aradan çıkmak mümkün müdür?

Bu kitap, Ümit Ünal filmleri nezdinde geleneksel değerler ile modernleşme, doğu ile batı, taşra ile kent, suç ile suçlu gibi bir dizi toplumsal görünümün yanı sıra, bireysel varoluş sıkıntılarından kaynaklanan seçimlerin, ilişkilerin, cinsel tercihlerin arasında kalmış karakterlerin hikâyelerine odaklanır.

2 Ocak 2012 Pazartesi

Siyah Beyaz Eski Fotoğraflar...




Fotoğraf sadece hızlıca akıp giden zamanı kısacık bir zaman içinde dondurmak değildir. Benim için; anılar, geçmişten kalanlar, göze hitap ettiği kadar ruha hitap eden kısacık zamanlardan çalmaktır fotoğraf.

Bu gün uzun uzun eski fotoğraf albümlerine bakarken buldum kendimi. Çocukluğum ve o zamanlar sonsuza dek birlikte olacağımızı düşündüğüm ailem. Fotoğrafların çoğu siyah beyaz, kimilerinin kenarları oldukça yıpranmış. Aynı dönemdeki renkli fotoğraflar ise ailemize Almanya'da bir dönem yaşamış olmanın getirdiği farklılık. Tek farkımız bu değildi tabi:) O zamanlar Türkiye'de sayılı renkli televizyonu olanlar arasındaydık. Renkli yayın var mıydı derseniz? Hayır yoktu. Ama bizde renkli yayını gösteren bir televizyon vardı:)

Herşey değişti tabi. Bizler büyüdük. Sevdiklerimizi kaybettik. Ama bu fotoğraflar o anları nasılda yeniden yaşatıyor. Defalarca bakıyorum her birine. Kimileri ben düyaya gelmeden çok önce... Farkettim ki ben bu duyguyu sadece kendi aile fotoğraflarımda yaşamıyorum, başkalarının eski fotoğraflarına bakarken de yaşıyorum. Geçmişte kalanların izlerini takip etmek güzel geliyor bana.

Bir gün bir başkasının geçmişinde kalanlarından olacağım güne dek hep böyle hissedeceğim sanırım. Albümlerimde kalan geçmişimdeki anları yaşatan, paylaşan tüm sevdiklerime dualarımı gönderiyorum.İyi ki hayatı paylaşabilme şansımız oldu..

7 Aralık 2011 Çarşamba

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Fotoğraf Sergisi


İMO İstanbul Şubesi'nin Sosyal Kültürel Etkinlikler Kurulu tarafından hayata geçirilen ve Serdar Ercan tarafından yürütülen Fotoğraf Proje Atölyesi sonunda yaklaşık 5 ay süren bir çalışma ile oluşan “Kent ve İnsan” konulu fotoğraf sergisi 21 Aralık 2011 - 06 Ocak 2012 tarihleri arasında GALERİ IŞIK TEŞVİKİYE'de fotoğraf severlerle buluşuyor.

Katılımcılar:

Abdullah PEKİNCE, Ahmet ÖZIŞIK, Cansu KOPUZ, Funda ARSLAN, Funda KILINÇ SUVAKÇI, Havva ÖZÜLKE DELİİSMAİL, Mehmet YETKİNER, Muhsin SELİMOĞLU, Murat SERDAR KIRÇIL, Osman ÜNEŞ, Tuna ÇİÇEK, Tuncay GÜN

Sergi Açılışı: 21 Aralık 2011 Çarşamba
Saat: 18:00
GALERİ IŞIK TEŞVİKİYE
Teşvikiye Cad. No:152 Nişantaşı / İstanbul